http://youtu.be/qpwnCb4AgCk
Klinik özellikler: 52 y, E, inferior MI nedeniyle bir ay önce RCA’ya primer PKG yapılmış. LAD proksimal ve Cx diffüz lezyonlar CABG önerilmiş. Hasta kabul etmemiş. RCA stenti açıktı. LAD ostiuma yakın bölgeden iyi gelişmiş D1 ve S1’i de kapsayacak şekilde %80 diffüz hastaydı. Cx arterde de %90 yaygın hastalık mevcuttu (1)Hastaya CABG ve PKG seçenekleri anlatıldı, CABG kabul etmedi. İşlem riski anlatılarak PKG’a alındı.
İşlem özellikleri: LAD ve D1 tellendikten sonra, LAD 2 x 25 mm balonla predilate edildi. Peredilatasyon sonrası D1’e 3 X 15 balon park edildi. LAD’ye 3.0 x 38 mm Endavour DES jail balon tekniği ile implante edildi (2). Bu sırada hasta fibrile oldu ve defibrile edildi. D1 balonu çekilerek 4.0 x 8 mm NC balon ile postdilatasyon yapıldı (ok 3). D1 osteal kısmi karina kayması nedeniyle teller yer değiştirilerek (D1’in teli LAD’ye, LAD teli distal struttan D1’e) kissing balon yapıldı (4). Cx’e 2.5 30 Endavour DES ilerletilemedi. 2.5 x 16 ve 2.5 x 20 Rebel BMS implante edilerek tam revaskülarizasyon sağlandı (5).
Yorum: Hastanın STS ve Syntax skoru düşüktür ve kılavuzlara göre CABG ve PKG stratejilerinden her ikisi de seçilebilir. CABG ile ilgili olarak yaşının çok genç olması; safen greftlerin ortalama açık kalma süreleri hesap edildiğinde, 70’li yaşlara doğru tekrar revaskülarizasyon ihtiyacı gerekeceği söylenebilir. PKG ise stent trombozu ve stenoz açısından dezavantajlıdır. Hastanın bütün potansiyel riskleri anladıktan sonra tercihi önemlidir. Bu olguda hasta tercihini PKG’dan yana yaptı. D1 osteal segment hastalık < 5 mm olduğundan çift stent stratejisi düşünülmedi. Eğer stent ihtiycı olsaydı, jail haldeki balon 2-3 atmosferde şişirilip inverted crush (stentin altından yan dala stent yerleştirip ana dala park edilmiş NC balon ile yan dal stentinin proksimalinin ezilmesi uygun bir stratejidir. Cx’e EBU katater desteğine rağmen uzun DES’in ilerletilememesi beklenen bir komplikasyondur. Çapa balon desteği ya da ikinci bir telle destek sağlanabilirdi. Bunun yerine daha esnek yapıda ve daha küçük 2 stent overlap olacak şekilde yerleştirilerek sorun çözüldü.
30 Temmuz 2018 Pazartesi
25. OLGU: PROKSİMAL LAD LEZYONUNDA FFR
http://youtu.be/FarAqAzqmX8
Klinik özellikler: 54 y, E, 6 ay önce inferior MI nedeniyle RCA stent takılmış, LAD %60 lezyonu mevcut. Kontrol amaçlı KAG’da RCA stenti tıkalı, rentrop 1 kollateral ile retrograt doluyor. Hastanın atipik ağrıları mevcut.
İşlem özellikleri: LAD proksimal uzun segment darlığı FFR ile değerlendirildi (1). Baseline ölçüm 0.84, adenozin sonrası 0.77 ölçüldü. 3.0x30 mm DES implate edilerek işleme son verildi (2-3).
Yorum: Hastada sessiz iskemi yapan bir LAD lezyonu olduğu görülmektedir. Hasta semptomatik olsaydı LAD’yi açıp tam revaskülarizasyon açısından RCA restenozunun araştırılması gerekirdi. Bu hastada bundan sonraki strateji ise RCA sahasında canlı doku araştırmak olmalıdır.
24.OLGU: ÇOKLU DAMAR HASTALIĞINDA PKG
https://youtu.be/fy4uFPMhC34
Klinik özellikler: 56 y, E, eforla gelişen göğüs ağrısı şikayetiyle dış merkezde CABG önerilmiş. Hasta reddetmiş. Hasta revaskülarize edilmek üzere yatırıldı.
İşlem özellikleri: Hastanın CX’teki orta dercedeki diffüz lezyonu (1) ihmal edilerek, D1 - LAD bifurkasyon lezyonun provizyonel stratejiyle (1) ve RCA tip A lezyonunun (2) perkutan yolla tam revaskülarizasyonun mümkün olduğu düşünüldü. D1 2.5 X 15 mm balon ile dilate edildi (3). LAD’ye 3.0 X 30 mm DES implante edilip (4) proksimali 3.25 X 15 mm NC balon ile optimize (POT) edildi (5, 6). RCA’ya 4*15 BMS implante edilerek (7) işleme son verildi (8). Hastanın 6 ve 12. ay kontrollerinde semptomu yoktu ve durumu iyiydi.
Yorum: Hastanın Syntax skoru aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. 14 puan PKG açısından düşük risk ve CABG ile karşılaştırılabilir advers olay oranı anlamına gelir (şekil). Öte yandan STS skoru da düşük olup hastane içi mortalite riski %<1’in altındadır. CABG açısından en önemli risk yarışma olasılığının göz ardı edilmesi nedeniyle gelişen çalma (steal) fenomenidir. Tedaviyi planlarken bu bilgilerin hastayla paylaşılması gereklidir. Bu olgu CABG’yi reddettiği için PKG ile revaskülerize edildi ve yaşamını semptomsuz sürdürmektedir. İşlemin en önemli safhası POT olup uzun dönem açıklık ve stent apozisyonu açısından önemlidir.
Klinik özellikler: 56 y, E, eforla gelişen göğüs ağrısı şikayetiyle dış merkezde CABG önerilmiş. Hasta reddetmiş. Hasta revaskülarize edilmek üzere yatırıldı.
İşlem özellikleri: Hastanın CX’teki orta dercedeki diffüz lezyonu (1) ihmal edilerek, D1 - LAD bifurkasyon lezyonun provizyonel stratejiyle (1) ve RCA tip A lezyonunun (2) perkutan yolla tam revaskülarizasyonun mümkün olduğu düşünüldü. D1 2.5 X 15 mm balon ile dilate edildi (3). LAD’ye 3.0 X 30 mm DES implante edilip (4) proksimali 3.25 X 15 mm NC balon ile optimize (POT) edildi (5, 6). RCA’ya 4*15 BMS implante edilerek (7) işleme son verildi (8). Hastanın 6 ve 12. ay kontrollerinde semptomu yoktu ve durumu iyiydi.
Yorum: Hastanın Syntax skoru aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. 14 puan PKG açısından düşük risk ve CABG ile karşılaştırılabilir advers olay oranı anlamına gelir (şekil). Öte yandan STS skoru da düşük olup hastane içi mortalite riski %<1’in altındadır. CABG açısından en önemli risk yarışma olasılığının göz ardı edilmesi nedeniyle gelişen çalma (steal) fenomenidir. Tedaviyi planlarken bu bilgilerin hastayla paylaşılması gereklidir. Bu olgu CABG’yi reddettiği için PKG ile revaskülerize edildi ve yaşamını semptomsuz sürdürmektedir. İşlemin en önemli safhası POT olup uzun dönem açıklık ve stent apozisyonu açısından önemlidir.
Summary |
|
|
|
|
|
Lesion
1 |
|
(segment
1): 1x2= |
2 |
(segment
6): 3.5x2= |
7 |
(segment
9): 1x2= |
2 |
(segment
13): 0.5x2= |
1 |
Bifurcation
Type: Medina 1,1,0: |
1 |
Angulation
<70º |
1 |
Sub
total lesion 1 |
14 |
|
|
|
|
TOTAL: |
14 |
Risk
Model and Variables - STS Adult Cardiac Surgery Database Version 2.81
Procedure: CAB
Only
Risk
of Mortality: 0.239%
Morbidity
or Mortality: 4.128%
Long
Length of Stay: 1.038%
Short
Length of Stay: 82.801%
Permanent
Stroke: 0.203%
Prolonged
Ventilation: 2.386%
DSW
Infection: 0.109%
Renal
Failure: 0.502%
Reoperation: 2.338%
V.. BÖLÜM: ÇOKLU DAMAR HASTALARI
PKG- Cerrahi kararı: Üç damar hastalığı ve bozulmuş sol ventrikül fonksiyonu olan hastalarda revaskülarizasyon uzun dönem sağ kalımı olumlu biçimde etkiler. LV fonksiyonu iyi olanlarda ise daha iyi göğüs ağrısı kontrolü sağlar. Çoklu damar hastalığına sahip asemptomatik hastada LV fonksiyonları iyiyse hastada sessiz iskemi olmadığı gösterilmelidir. Sessiz iskemi yok ise girişimsel tedavinin hastaya yararı sınırlıdır. Çoklu damar hastalığına sahip semptomatik hastada LV fonksiyonları iyiyse göğüs ağrısı yapabilecek sorumlu darlığın tespitinde iskemi testleri ve anjiyografi birlikte değerlendirilmelidir. Sınırlı iskemisi olan hastalarda revaskülarizasyon, optimal medikal tedavi ile mukayese edildiğinde ek yarar sağlamaz.
PKG kararı vermeden önce syntax ve lojistik euroskor/ STS cerrahi skor hesabı yaparak hastanın/ hasta yakınlarının peruktan işlem ve CABG alternatifleri konusunda bilgilendirilmesi şarttır (Bkz; Çoklu damar hastalığında PKG olgusu). Hasta onamı sonrası geniş alanlı miyokart iskemisi ve uygun lezyonları olan hastaya güvenle işlem yapılabilir. Gerekirse hastanın/ hasta yakınlarının kalp ekibi (cerrah + kardiyolog) ile görüşmesi işlem açısından daha emniyetlidir.
Çoklu damar hastalarında PKG seçeneği KBY ve DM eşlik etmesi ve daha sık tekrar girişim ihtiyacı dışında CABG ile mortalite açısından geri kalmadığı için her hastayla bu seçenk tartışılmalıdır (Bkz; Primer PKG sonrası CABG önerilen çok damar hastalığı olgusu). PKG aşamalı (staged) yapılabilir. Aşamalı kararda en önemli prediktör hastanın böbrek fonksiyonudur. >4 ml/kg ya da toplamda hacim / kreatinin klirens oran> 3 ise aşamalı uygulama tercih edilmelidir. Çoklu damar hastalarında sintigrafi yanlış negatif sonuç verebildiğinden lezyonlar orta derecede kritikse FFR ile değerlendirilebilir (Bkz; Proksimal LAD lezyonunda FFR kullanımı olgusu). Son çalışmalara göre çoklu damar hastalarında erken dönemde CABG sınırda bir hayat kalitesi artışı sunarken 2 yıldan sonra bu fark kaybolmaktadır. SYNTAX skorunun sadece damar lezyonlarını değerlendirmeye alırken hastanın komorbit faktörlerini göz ardı ettiği unutulmamalıdır. DM, KBY, LMCA ve düşük EF CABG lehine olmakla birlikte KBY ve düşük EF’de cerrahların inop verme oranları arttığından gerçek yarar görecek hastalara cerrahi şans tanınmadığı unutulmamalıdır.
PKG teknik ipuçları: Çoklu damar hastalarında lezyonlar iyi değerlendirilip takip edilecek strateji baştan tespit edilerek uygun çap ve tipte katater kullanımı ve tel seçimi önemlidir. Stent öncesi balon predilatasyonu ile damarın hazırlanması gerekir. Genellikle 2 mm çapında balon predilatasyonu yeterli olurken kıvrımlı damarlarda sağlam destek kataterine rağmen (EBU , Amplatz, Voda) daha büyük çapta (2.5, 3 mm) balonla tekrar dilatasyonu gerekebilir. 2 mm balon lezyonu geçmiyorsa düşük profilli (minitrek, sprinter vb) balonlar iş görebilir. Bu balonlarda lezyonu geçmede başarısız olursa desteği arttırmak için çapa balon tekniği kullanılabilir. Kalsifik lezyonlarda balon başarısız olursa en güvenli ve rahat seçenek rotablatördür.
Kural olarak distalden proksimale stent yerleştirilmelidir. Proksimal uzun metal stentlerin içinden distale stent itilmesi zordur. Ayrıca uc uca (overlap) gerektiğinde distal stentin proksimal stentin altında kalması restenoz ve tromboz riskini azaltır.
Aşırı proksimal tortiosite ve/veya kalsifikasyon varsa, küçük damar < 2mm ise, antiplatelet tedavi alamayacaksa, küçük damarda POBA sonrası optimal anjiografik sonuç elde edilirse (‹%30 darlık ve diseksiyon/rezidu tromboz yoksa) balonla bırakılabilir. Küçük damarlarda (>2,25 mm) mümkün olan en uzun balonla yavaş şişirme ve uzun inflasyon (>>1 dk) kontrollü plak rekonstrüksiyonu sağlayarak erken oklüzyon ve diseksiyon riskini en aza indirir.
Çok damar hastalığında FFR kullanımı: FFR’ın rutin kılavuzluğu takılan stent sayısını düşürmemektedir. Distal lezyonlarda ve kollateral veren/alan damarlarda FFR’ın güvenilirliği düşmektedir. Ancak FFR kılavuzluğunda syntax skorlamasının %32 hastada bir alt risk grubuna işaret ettiği yani SYNTAX’la yüksek riskli tabir edilen hasta sayısının ciddi oranda düşerek CABG yerine PKG şansı olduğu gösterilmiştir. Sadece hemodinamik olarak anlamlı darlık oluşturan lezyonların revaskülarizasyonu amaçlanmalıdır. İskemi gösterilememiş ara (%50-60) lezyonların değerlendirilmesinde FFR kullanımı zorunluluktur. IVUS ve OCT direkt erozyona uğramış plak ve plak içeriğini gösterirken, FFR lezyonun kantitatif anlamlılığını belirler. Birbirlerine alternatif olmayıp tamamlayıcı testlerdir. Ancak stabil KAH’ta FFR, unstabil KAH’da IVUS/OCT daha değerlidir.
Diffüz hastalıklı damarlarda >6 cm stent kullanımı (metal ceket) anjiyografik olarak tatminkar sonuç sağlamakla birlikte restenoz riskini arttırır. Yan dal koruması da ayrı bir problem haline gelir. Bu tip hastalarda FFR spot stentleme açısından yol göstericidir(en kritik darlığa kısa stent ve izlem). Damarın tamamına müdahale edilecekse eriyebilir iskeletler (BVS) iyi bir çözüm olabilir. Skafolt kullanılacaksa damarın IVUS ile değerlendirilip optimal balon predilatasyonu ile hazırlanması çok önemlidir (mediadan mediaya ölçülen damar çapına uygun balonlarla predilatasyon).
Aşamalı PKG: Çoklu damar hastalarında çok sayıda stent konacağı için işlemin uzaması veya aşırı kontrast kullanımı durumunda aşamalı (staged) PKG tercih edilebilir.
CABG’Lİ Hastalar: Safen greftler açılacaksa yüksek distal emboli riski nedeniyle distal koruma cihazları kullanılmalıdır. Stent çapı ven çapını geçmemeli ve çok yüksek basınçlara çıkılmamalıdır. Çok eski greft lezyonlarını açmaya zorlamak yerine gerekiyorsa nativ damara KTO müdahalesi düşünülebilir. Müdahale edilecek damar hastanın tek çalışan baypas damarı ise komplikasyonlar fatal sonuçlanabileceği için dikkatli olunmalıdır (Bkz; Safen greftleri tıkalı stabil anginalı CABG olgusu).
LİMA greftine müdahale edilecekse, ostiyuma oturmanın zor olduğu akılda tutulmalıdır. Uzun LIMA’larda standart teller lezyon distali için yeterli olmayabilir. Exchange tel masada olmalıdır. Ya da baştan radyal (sol) girişim tercih edilmelidir. Tortuoz damarlarda fielder XT, sion, whisper LS gibi yumuşak hidrofilik teller hazır bulundurulmalıdır. Gerektiğinde mikrokatater desteği için bu malzemelerde elde olmalıdır.
PKG kararı vermeden önce syntax ve lojistik euroskor/ STS cerrahi skor hesabı yaparak hastanın/ hasta yakınlarının peruktan işlem ve CABG alternatifleri konusunda bilgilendirilmesi şarttır (Bkz; Çoklu damar hastalığında PKG olgusu). Hasta onamı sonrası geniş alanlı miyokart iskemisi ve uygun lezyonları olan hastaya güvenle işlem yapılabilir. Gerekirse hastanın/ hasta yakınlarının kalp ekibi (cerrah + kardiyolog) ile görüşmesi işlem açısından daha emniyetlidir.
Çoklu damar hastalarında PKG seçeneği KBY ve DM eşlik etmesi ve daha sık tekrar girişim ihtiyacı dışında CABG ile mortalite açısından geri kalmadığı için her hastayla bu seçenk tartışılmalıdır (Bkz; Primer PKG sonrası CABG önerilen çok damar hastalığı olgusu). PKG aşamalı (staged) yapılabilir. Aşamalı kararda en önemli prediktör hastanın böbrek fonksiyonudur. >4 ml/kg ya da toplamda hacim / kreatinin klirens oran> 3 ise aşamalı uygulama tercih edilmelidir. Çoklu damar hastalarında sintigrafi yanlış negatif sonuç verebildiğinden lezyonlar orta derecede kritikse FFR ile değerlendirilebilir (Bkz; Proksimal LAD lezyonunda FFR kullanımı olgusu). Son çalışmalara göre çoklu damar hastalarında erken dönemde CABG sınırda bir hayat kalitesi artışı sunarken 2 yıldan sonra bu fark kaybolmaktadır. SYNTAX skorunun sadece damar lezyonlarını değerlendirmeye alırken hastanın komorbit faktörlerini göz ardı ettiği unutulmamalıdır. DM, KBY, LMCA ve düşük EF CABG lehine olmakla birlikte KBY ve düşük EF’de cerrahların inop verme oranları arttığından gerçek yarar görecek hastalara cerrahi şans tanınmadığı unutulmamalıdır.
PKG teknik ipuçları: Çoklu damar hastalarında lezyonlar iyi değerlendirilip takip edilecek strateji baştan tespit edilerek uygun çap ve tipte katater kullanımı ve tel seçimi önemlidir. Stent öncesi balon predilatasyonu ile damarın hazırlanması gerekir. Genellikle 2 mm çapında balon predilatasyonu yeterli olurken kıvrımlı damarlarda sağlam destek kataterine rağmen (EBU , Amplatz, Voda) daha büyük çapta (2.5, 3 mm) balonla tekrar dilatasyonu gerekebilir. 2 mm balon lezyonu geçmiyorsa düşük profilli (minitrek, sprinter vb) balonlar iş görebilir. Bu balonlarda lezyonu geçmede başarısız olursa desteği arttırmak için çapa balon tekniği kullanılabilir. Kalsifik lezyonlarda balon başarısız olursa en güvenli ve rahat seçenek rotablatördür.
Kural olarak distalden proksimale stent yerleştirilmelidir. Proksimal uzun metal stentlerin içinden distale stent itilmesi zordur. Ayrıca uc uca (overlap) gerektiğinde distal stentin proksimal stentin altında kalması restenoz ve tromboz riskini azaltır.
Aşırı proksimal tortiosite ve/veya kalsifikasyon varsa, küçük damar < 2mm ise, antiplatelet tedavi alamayacaksa, küçük damarda POBA sonrası optimal anjiografik sonuç elde edilirse (‹%30 darlık ve diseksiyon/rezidu tromboz yoksa) balonla bırakılabilir. Küçük damarlarda (>2,25 mm) mümkün olan en uzun balonla yavaş şişirme ve uzun inflasyon (>>1 dk) kontrollü plak rekonstrüksiyonu sağlayarak erken oklüzyon ve diseksiyon riskini en aza indirir.
Çok damar hastalığında FFR kullanımı: FFR’ın rutin kılavuzluğu takılan stent sayısını düşürmemektedir. Distal lezyonlarda ve kollateral veren/alan damarlarda FFR’ın güvenilirliği düşmektedir. Ancak FFR kılavuzluğunda syntax skorlamasının %32 hastada bir alt risk grubuna işaret ettiği yani SYNTAX’la yüksek riskli tabir edilen hasta sayısının ciddi oranda düşerek CABG yerine PKG şansı olduğu gösterilmiştir. Sadece hemodinamik olarak anlamlı darlık oluşturan lezyonların revaskülarizasyonu amaçlanmalıdır. İskemi gösterilememiş ara (%50-60) lezyonların değerlendirilmesinde FFR kullanımı zorunluluktur. IVUS ve OCT direkt erozyona uğramış plak ve plak içeriğini gösterirken, FFR lezyonun kantitatif anlamlılığını belirler. Birbirlerine alternatif olmayıp tamamlayıcı testlerdir. Ancak stabil KAH’ta FFR, unstabil KAH’da IVUS/OCT daha değerlidir.
Diffüz hastalıklı damarlarda >6 cm stent kullanımı (metal ceket) anjiyografik olarak tatminkar sonuç sağlamakla birlikte restenoz riskini arttırır. Yan dal koruması da ayrı bir problem haline gelir. Bu tip hastalarda FFR spot stentleme açısından yol göstericidir(en kritik darlığa kısa stent ve izlem). Damarın tamamına müdahale edilecekse eriyebilir iskeletler (BVS) iyi bir çözüm olabilir. Skafolt kullanılacaksa damarın IVUS ile değerlendirilip optimal balon predilatasyonu ile hazırlanması çok önemlidir (mediadan mediaya ölçülen damar çapına uygun balonlarla predilatasyon).
Aşamalı PKG: Çoklu damar hastalarında çok sayıda stent konacağı için işlemin uzaması veya aşırı kontrast kullanımı durumunda aşamalı (staged) PKG tercih edilebilir.
CABG’Lİ Hastalar: Safen greftler açılacaksa yüksek distal emboli riski nedeniyle distal koruma cihazları kullanılmalıdır. Stent çapı ven çapını geçmemeli ve çok yüksek basınçlara çıkılmamalıdır. Çok eski greft lezyonlarını açmaya zorlamak yerine gerekiyorsa nativ damara KTO müdahalesi düşünülebilir. Müdahale edilecek damar hastanın tek çalışan baypas damarı ise komplikasyonlar fatal sonuçlanabileceği için dikkatli olunmalıdır (Bkz; Safen greftleri tıkalı stabil anginalı CABG olgusu).
LİMA greftine müdahale edilecekse, ostiyuma oturmanın zor olduğu akılda tutulmalıdır. Uzun LIMA’larda standart teller lezyon distali için yeterli olmayabilir. Exchange tel masada olmalıdır. Ya da baştan radyal (sol) girişim tercih edilmelidir. Tortuoz damarlarda fielder XT, sion, whisper LS gibi yumuşak hidrofilik teller hazır bulundurulmalıdır. Gerektiğinde mikrokatater desteği için bu malzemelerde elde olmalıdır.
28 Temmuz 2018 Cumartesi
23.OLGU: LAD S1 BALON KORUMA
http://youtu.be/OQg_n7UIYk8
Klinik özellikler: 55 y, E, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: S1 hizasında Medina 0,1,0 lezyonu mevcuttu, ayrıca D1 proksimalinde diskret bir darlık vardı (1). S1 2x15 balon koruması altında LAD’ye 2.75x15 stent implante edildi (2). D1 diskret darlık balon predilatasyonu sonrası 2.75 12 stent ile açıldı (3).
Klinik özellikler: 55 y, E, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: S1 hizasında Medina 0,1,0 lezyonu mevcuttu, ayrıca D1 proksimalinde diskret bir darlık vardı (1). S1 2x15 balon koruması altında LAD’ye 2.75x15 stent implante edildi (2). D1 diskret darlık balon predilatasyonu sonrası 2.75 12 stent ile açıldı (3).
27 Temmuz 2018 Cuma
22.OLGU: SEPTAL VE DİYAGONAL BALON KORUMALI TRİFURKASYON
http://youtu.be/9pjFqlrGiXY
Klinik özellikler: 60 y, E, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon gelişmiş D2 ve S1’i içine alan trifurkasyondu (1). 7F kılavuz katater iki balon bir stent taşımadığı için 7F’ten S1 (hairpin yöntemine dikkat ediniz) ve D2, ikinci bir kılavuz kataterden LAD tellendi (2). LAD’den S1’e uzanacak şekilde 2.5 25 balon predilatasyonu yapıldı (3). LAD ince profilli balonla predilate edilip S1 ve d2’de balon karuması altında 3x38 stent implante edildi (4). Nominal basınçta implante edilen LAD stent proksimali yan dallar kontrol edildikten sonra 4x12 NC balon ile optimize edildi (POT,5) işleme son verildi (6).
Klinik özellikler: 60 y, E, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon gelişmiş D2 ve S1’i içine alan trifurkasyondu (1). 7F kılavuz katater iki balon bir stent taşımadığı için 7F’ten S1 (hairpin yöntemine dikkat ediniz) ve D2, ikinci bir kılavuz kataterden LAD tellendi (2). LAD’den S1’e uzanacak şekilde 2.5 25 balon predilatasyonu yapıldı (3). LAD ince profilli balonla predilate edilip S1 ve d2’de balon karuması altında 3x38 stent implante edildi (4). Nominal basınçta implante edilen LAD stent proksimali yan dallar kontrol edildikten sonra 4x12 NC balon ile optimize edildi (POT,5) işleme son verildi (6).
21.OLGU: PROVİZYONEL STRATEJİ SONRASI CULOTTE
http://youtu.be/56cUzqDEzk0
Klinik özellikler: 65 y, K, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon ana koroner distali ve Cx osteal lezyonuydu (1). LAD tellendi. Cx hairpin (toka) telleme tekniğiyle geçilerek (2) 2.75x20 stent ile ana koronerden başlayarak Cx’i içine alacak şekilde stentlendi (3). 4x12 NC balon ile POT sonrası (4) LAD osteali disseke oldu (5).LAD yeniden tellenerek 3x20 stent implante edildi (6) POT sonrası Cx yeniden tellenerek 2.75 ve 3x15 balonlarla FKB (7) dilatasyonu ile işleme son verildi (8).
Klinik özellikler: 65 y, K, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon ana koroner distali ve Cx osteal lezyonuydu (1). LAD tellendi. Cx hairpin (toka) telleme tekniğiyle geçilerek (2) 2.75x20 stent ile ana koronerden başlayarak Cx’i içine alacak şekilde stentlendi (3). 4x12 NC balon ile POT sonrası (4) LAD osteali disseke oldu (5).LAD yeniden tellenerek 3x20 stent implante edildi (6) POT sonrası Cx yeniden tellenerek 2.75 ve 3x15 balonlarla FKB (7) dilatasyonu ile işleme son verildi (8).
20. OLGU CULOTTE
http://youtu.be/Be1S8ugS2Mw
Klinik özellikler: 67 y, K, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon LAD D1 Medina 1,1,1 bifurkasyon lezyonuydu. D1 iyi gelişöiş olup çapı LAD’ye yakındı (1). Her iki arter tellendikten sonra LAD’den D1’e uzanacak şekilde 2.75 x 24 mm stent implante edildi (2). Hapsolmuş LAD teli geri çekilerek strut aralığından tekrar geçildi. Balon predilatasyonu ile strutlar genişletildi (3) ve LAD stent geçişine hazır hale getirildi. LAD’ye 3x30 stent implant edildi (4). Hapis durumdaki D1 teli geri çekilerek distal strut aralığından tekrar D1’e ilerletildi. İnce profilli balonla (tek marker, beyaz ok) strutlar dilate edildi (5). 4x12 balonla proksimal segmentteki iki kat metal yüksek basınçta dilate edildi (POT, 6). Final kising balon (7) dilatasyonu sonrası işeleme son verildi (8).
Klinik özellikler: 67 y, K, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon LAD D1 Medina 1,1,1 bifurkasyon lezyonuydu. D1 iyi gelişöiş olup çapı LAD’ye yakındı (1). Her iki arter tellendikten sonra LAD’den D1’e uzanacak şekilde 2.75 x 24 mm stent implante edildi (2). Hapsolmuş LAD teli geri çekilerek strut aralığından tekrar geçildi. Balon predilatasyonu ile strutlar genişletildi (3) ve LAD stent geçişine hazır hale getirildi. LAD’ye 3x30 stent implant edildi (4). Hapis durumdaki D1 teli geri çekilerek distal strut aralığından tekrar D1’e ilerletildi. İnce profilli balonla (tek marker, beyaz ok) strutlar dilate edildi (5). 4x12 balonla proksimal segmentteki iki kat metal yüksek basınçta dilate edildi (POT, 6). Final kising balon (7) dilatasyonu sonrası işeleme son verildi (8).
25 Temmuz 2018 Çarşamba
19. OLGU: MİNİ CRUSH
http://youtu.be/oT9aX4xrgYE
Klinik özellikler: 83 y, K, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon LAD proksimali ve D2-LAD Medina tip 1,1,1 bifurkasyon lezyonuydu. Önce bifurkasyondanbaşlandı. D2 1.5x12 balon ile predilate eidldi. D2’ye 2.75 x 30, LAD’ye 3x24 mm stent park edildi. Önce D2 stenti implante edildi (2) ve balonu çekildi, sonra LAD stenti implante edildi (3). LAD proksimal lezyona 3.5 x 24 stent implanrte edildikten sonra bifurkasyon bölgesi 3.5x12 mm NC balonla POT yapıldı (4). D2 tekrar tellendikten sonra 1.5 x 12 ince profilli balonla strutlar dilate edildi (5). Daha geniş balonlarla mükrerrer dilatasyon sonrası 2.5x12 ve 3x12 balonlarla final kising balon dilatasyonu yapıldı (6). Proksimal segment ve proksimal stent tekrar NC balonla dilate edilerek işleme son verildi (7)
Yorum: EBU katater kullanımına dikkat edin. D2 stentini LAD’ye 1-2 mm taşırmak yeterlidir. Daha fazlası gereksiz yere metal yükü arttırır ve artık teredilmiş bir yöntemdir (crush). D2 balonu telle birlikte de çekilebilir. Burada güvenlik için bırakıldı. POT 3 kat metal yük geçişini kolaylaştırdığı için rutin uygulanmalıdır.
Klinik özellikler: 83 y, K, Unstable göğüs ağrısı nedeniyle katater laboratuarına alındı.
İşlem özellikleri: Sorumlu lezyon LAD proksimali ve D2-LAD Medina tip 1,1,1 bifurkasyon lezyonuydu. Önce bifurkasyondanbaşlandı. D2 1.5x12 balon ile predilate eidldi. D2’ye 2.75 x 30, LAD’ye 3x24 mm stent park edildi. Önce D2 stenti implante edildi (2) ve balonu çekildi, sonra LAD stenti implante edildi (3). LAD proksimal lezyona 3.5 x 24 stent implanrte edildikten sonra bifurkasyon bölgesi 3.5x12 mm NC balonla POT yapıldı (4). D2 tekrar tellendikten sonra 1.5 x 12 ince profilli balonla strutlar dilate edildi (5). Daha geniş balonlarla mükrerrer dilatasyon sonrası 2.5x12 ve 3x12 balonlarla final kising balon dilatasyonu yapıldı (6). Proksimal segment ve proksimal stent tekrar NC balonla dilate edilerek işleme son verildi (7)
Yorum: EBU katater kullanımına dikkat edin. D2 stentini LAD’ye 1-2 mm taşırmak yeterlidir. Daha fazlası gereksiz yere metal yükü arttırır ve artık teredilmiş bir yöntemdir (crush). D2 balonu telle birlikte de çekilebilir. Burada güvenlik için bırakıldı. POT 3 kat metal yük geçişini kolaylaştırdığı için rutin uygulanmalıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)